hakkani̇yet

listen to the pronunciation of hakkani̇yet
التركية - الإنجليزية
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Haktan ve doğruluktan ayrılmamak. Adalet üzere bulunmak. Adalet ve insaf ile lâzım olanı icra etmek
hakkaniyet
Hak ve adalete uygunluk, doğruluk, nasfet
hakkaniyet
Hak ve adalete uygunluk, doğruluk, nasfet: "Bunu burada hakkaniyet borcu olarak belirtmeliyiz."- H. Taner
hakkâniyet
(Osmanlı Dönemi) haktan ve doğruluktan ayrılmama; gerçeklik, doğruluk
Hakkaniyet
(Hukuk) NISFET
Hakkaniyet
(Hukuk) TÜZEGENLİK
hakkani̇yet
المفضلات