greater in degree, number or quantity

listen to the pronunciation of greater in degree, number or quantity
الإنجليزية - التركية

تعريف greater in degree, number or quantity في الإنجليزية التركية القاموس.

more
{s} daha fazla

Kollarımızdaki pazularımızdan çok daha fazlasına sahibiz,Per. - We've got a lot more than just biceps in our arms, Per.

O harcadığından daha fazla para kazanıyor. - She earns more than she spends.

more
daha

O harcadığından daha fazla para kazanıyor. - She earns more than she spends.

John Bill'den daha zeki. - John is more intelligent than Bill.

more
(Bilgisayar) ayrıntılar
more
(Bilgisayar) tümü
more
(Bilgisayar) en çok
more
(Bilgisayar) başka

İyi sağlık başka herhangi bir şeyden daha değerlidir. - Good health is more valuable than anything else.

Zaman başka herhangi bir şeyden daha değerlidir. - Time is more precious than anything else.

more
(Bilgisayar) tüm

Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz. - You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth.

Ateistlerin tüm dindar ve sosyalistlerden daha merhametli olduğunu biliyorum. - I know atheists that have more humanity than all these religious and these socialists.

more
-den daha çok
more
(Bilgisayar) tüm seçenekler
more
ziyade

Daha fazla insanın yaptıkları şeylerden daha ziyade söyledikleri şeylerden başı belaya girer. - More people get into trouble for things they say rather than for what they do.

Doktor kırık parmağından ziyade Tom'un ayak bileği hakkında daha endişeli olduğunu söyledi. - The doctor said he was more concerned about Tom's ankle than his broken finger.

more
(Bilgisayar) ek bilgi
more
daha çok

Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir. - Humility often gains more than pride.

Seni ondan daha çok seviyorum. - I love you more than him.

more
neither more nor less ne fazla ne eksik
more
{s} daha: one more time bir kez daha. two more oranges iki
more
fazla bir şey

Bu sahte çevrecilikten daha fazla bir şey değil. - That's nothing more than greenwashing.

Daha fazla bir şey var mı? - Is there something more?

more
tam o kadar
more
takriben
more
bir kat fazla
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} moe
{a} more
greater in degree, number or quantity
المفضلات