تعريف got got في الإنجليزية التركية القاموس.
- have got
- sahibi ol
- have got
- sahibi olmak
- have got to
- mecbur olmak
- got
- f., bak. get
- got lost
- kaybol
- got through
- ulaş
Söylediğin gerçekten Tom'a ulaştı.
- What you said really got through to Tom.
- got up
- kalk
O, telefona cevap vermek için kalktı.
- She got up to answer the phone.
Genellikle saat altıda kalkarım, fakat dün sabah sekizde kalktım.
- As a rule I get up at six o'clock, but yesterday morning I got up at eight.
- have got
- sahip olmak
- I've got an exam today
- bugün sınav var
- cat got your tongue?
- (deyim) neden konuşmuyorsun?
- cat got your tongue?
- (deyim) dilini mi yuttun?
- got a poor response
- zayıf tepki aldı
- got a poor response
- rağbet görmedi
- got divorced
- boşanmış
- got it?
- çaktın mı?
- got married
- evlenmiş
- got nothing left to do
- yapacak bir şeyi kalmamak
- got old
- yaşlanmak
- got older
- yaşlanmak
- got one's hand in
- belirli bir işe alışmak
- got one's hand in
- belirli bir işe başlamak
- got one's hand in
- bir işe alışmak
- got one's hand in
- yeni işe başlamak
- got one's hands on
- belirli bir işe başlamak
- got one's hands on
- belirli bir işe alışmak
- got ready
- hazırlanmış
- got sick
- hastalanmak
- got tired
- yorulmuş
- got to
- lazım olmak
- got to go
- (Konuşma Dili) gitmeliyim
Bir şey yapmaya gitmeliyim.
- I've got to go do something.
Yarın kiliseye gitmeliyim.
- I've got to go to church tomorrow.
- got used
- alışmak
- got used to
- alışmak
- got warm
- ısınmak
- have got a head
- başı ağrımak
- have you got a pencil
- kalemin var mı
- have you got the time?
- saatiniz var mı?
- he got his
- hakettiğini aldı
- he got his
- hakkını aldı
- he hasn't got a brass razoo
- (Argo) çok fakir
- he hasn't got a brass razoo
- (Argo) beş parasız
- he hasn't got a zack
- (Argo) beş parasız
- he's got a point
- (deyim) adam haklı
- he's got the wobbly boot on
- (Argo) sarhoş
- i got it
- anladım
Tamam, sanırım anladım.
- OK, I think I got it.
Anladım, bu yüzden saçmalık yok, değil mi?
- I got it, so no bullshit, okay?
- mum's got the word!
- sakın kimseye söyleme!
- on got focus
- (Bilgisayar) odaklanıldığında
- she's got a heart of gold
- çok merhametli
- she's got a heart of gold
- gönlü çok zengin
- we got the news
- haber geldi
- we've got an exam today
- bugün sınav var
- what's it got to do with it?
- ne alakası var
- you got him by the short hairs
- onu köşeye sıkıştırdın
- you got it wrong
- yanlış anladın
- you got to see this
- bunu görmen lazım
- you've got it
- (Bilgisayar) başardınız
- got
- {f} yaptır+e
- got about
- dolaş
- got accustomed
- alışık ol
- got across
- açıkla
- got advice
- öğüt al
- got ahead
- ilerle
- got angry
- sinirlen
- got around
- gezin
- got around to
- zaman ayır
- got at
- ulaş
- got away
- atlat
- got back
- geri dön
- got back at
- öç al
- got behind
- geride kal
- got better
- daha iyi ol
- got by
- geçin
- got divorced
- boşan
- got down to
- başla
- got dressed
- giyin
Tom, Mary giyinirken alt katta bekledi.
- Tom waited downstairs as Mary got dressed.
Tom yataktan çıktı ve giyindi.
- Tom got out of bed and got dressed.
- got drugged
- ilaç al
- got even
- hakkından gel
- got fatter
- kilo al
- got from the earth
- dünyadan al
- got healthy again
- sağlığına kavuş
- got high
- yüksel
- got hip to
- uyanık ol
- got hitch
- engel ol
- got hold of
- tut
- got home
- eve gel
- got hot
- ısın
- got in
- bin
O, aceleyle arabasına bindi.
- He got into his car in a hurry.
Onlar trene bindiler.
- They got into the train.
- got in touch
- dokun
- got into
- gir
Harvard'a gerçekten girdiğine inanamıyorum.
- I can't believe that you actually got into Harvard.
Geçen yıl eylül ayında bu okula girdi.
- He got into this school in September last year.
- got into bed
- yatağa gir
- got into linear form
- düzgün şekle gir
- got involved
- karıştırıl
- got it
- anla
Tom onu yanlış anladı, değil mi?
- Tom got it wrong, didn't he?
Tamam, sanırım anladım.
- OK, I think I got it.
- got laid
- hastalan
- got longer
- daha uzun ol
- got married
- evlen
- got move
- hareketlen
- got off
- ayrıl
- got old
- yaşlan
- got older
- yaşlan
- got on
- bin
Biz otobüse orada bindik.
- We got on the bus there.
Ben yanlış trene bindim.
- I got on the wrong train.
- got on for
- yetiş
- got out
- çık
Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.
- When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.
Tartışma hızla kontrolden çıktı.
- The argument quickly got out of control.
- got out of
- kaç
- got possession of
- sahip ol
- got ready
- hazırlan
- got rid of
- kurtul
Tom eski kitaplarından kurtuldu.
- Tom got rid of his old books.
Tom Chris'e onun eşarbını sevmediğini söylediğinde, o ondan kurtuldu.
- When Tom told Chris he didn't like her scarf, she got rid of it.
- got rolling
- yuvarlan
- got round
- kullan
- got round to
- zaman ayır
- got shorter
- kısal
- got sick
- hastalan
- got sore
- sinirlen
- got start
- başla
- got stiff
- inatçı ol
- got strong
- kuvvetlen
- got stuck
- saplan
- got tanned
- tabaklan
- got the better
- daha iyisini al
- got tired
- yorul
- got together
- toplan
- got up and go
- kalk ve git
- got used
- alıştır
- got used to
- alış
- got used to the climate
- iklime alış
- got warm
- ısın
- got weak
- güçsüzleş
- got weaker
- daha güçsüzleş
- got well
- iyi ol
- got wind of
- sez
- got worse
- daha kötü ol
- have got
- -e sahip olmak
- have got
- -sı olmak
- have got to
- zorunda olmak
- have got to
- zorunda kalmak
- She´s got a heart of gold
- 1. Gönlü çok zengin. 2. Çok merhametli./Altın yürekli
- That glass of beer´s got quite a head on it
- O bardaktaki biranın üstünde çok köpük var
- cat got your tounge
- (deyim) Dilini mi yuttun?
If you are not able to speak or answer a question someone might ask if the cat has got your tongue.
- frame got broken
- çerçevesi kırık var
- got a job
- Bir iş var
- got carried away
- kapılmak yok
- got cold
- soğuk var
- got down to
- aşağı var
- got hitched
- evlendik var
- got hot
- sıcak var
- got hot
- işin
- got involved
- karistiril
- got it in one
- (deyim) "Hemende anladın", "Sendende bir şey kaçmıyor." mânâsında kullanılan söz
- got on like a house on fire
- bindi yangın bir ev gibi
- got out
- cık
- got out with someone
- Biriyle randevuya çıkmak
- got ready
- hazırlandık
- got scared
- korkmuş
- got wind
- got rüzgar
- has got
- Bkz. have got
- has got to
- için var
- he has got tired of
- O yorgun var
- he probably got out of bed on the wrong side.
- muhtemelen yataktan yanlış tarafında var
- i got it
- buldum
- i got you
- i got
- the story got about
- hikaye hakkında got
- to got
- got kadar
- what's it got to do with you
- sana ne, seni ilgilendirmez, sen ne karışıyorsun ki
- you got
- sen benimsin
- you've got to be kidding
- Şaka mi olmak zorundasın
