glim

listen to the pronunciation of glim
الإنجليزية - التركية
mum
ışık

Karanlık pencereden gelen bir ışık pırıltısı vardı. - There was a glimmer of light from the dark window.

{i} fener
argo ışık
{i} ışık kaynağı
Douse the glim argo Lambayı söndür Lambaya püf de !
{i} lâmba

Lambanın ışığı siste parıldıyordu. - The light of the lamp glimmered in the fog.

{i} göz

Sis perdesinin arasından, kendi geleceğim gözüme ilişti. - In looking through the mist, I caught a glimpse of my future.

Çıplak gözle hâlâ imkansız. Ona dürbünle bakabilirsin. - It's still impossible with the naked eye. With binoculars you might be able to glimpse it....

glim of hope
umut parıltısı
glim lamp
glim lambası
Douse the glim!
Lambaya püf de!
الإنجليزية - الإنجليزية
A light

Come along here, I'll give ye a glim in a jiffy; and so saying he lighted a candle and held it towards me, offering to lead the way.

An eye
A light or candle
A glimmer
Brightness; splendor
التركية - الإنجليزية

تعريف glim في التركية الإنجليزية القاموس.

glim lambası
glim lamp
glim
المفضلات