gewährt

listen to the pronunciation of gewährt
ألمانية - التركية
verilen
bahşedilmiş
الإنجليزية - التركية

تعريف gewährt في الإنجليزية التركية القاموس.

granted
verilmis
allowed
{f} izin ver: adj.izinli
granted
varsayarak
granted
imtiyazlı
granted
cevaben evet
granted
varsayarsak
allowed
{f} izin ver

Yarın bu odayı kullanmana izin verilecek. - You will be allowed to use this room tomorrow.

Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor. - Talking in the library is not allowed.

allowed
izin verilmiş
granted
ver

Ona Amerikan vatandaşlığı verilecek. - He'll be granted American citizenship.

Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi. - We were granted the privilege of fishing in this bay.

allowed
{f} izin ver: adj.izin verilen
granted
diyelim ki

Diyelim ki, televizyon seyretmek dinlendirici olabilir. - Granted, watching TV can be relaxing.