Let's go back before it begins to rain.
- Yağmur başlamadan önce geri dönelim.
You should go back right now.
- Şu an geri dönmelisin.
Go back to your seat.
- Koltuğunuza geri dönün.
Do you think I'm too old to go back to school?
- Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
If you don't have an accident on the snowy roads I think you should be able to get back safely.
- Karlı yollarda bir kaza yapmadıysan, güvenli bir şekilde geri dönebilmen gerektiğini düşünüyorum
Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work.
- Tom Mary'den kalmasını rica etti fakat o işe geri dönmek zorundaydı.
He is returning to this city.
- O bu şehre geri dönüyor.
The typhoon prevented us from returning to Tokyo.
- Tayfun bizim Tokyo'ya geri dönmemizi engelledi.
When will you return?
- Ne zaman geri döneceksin?
He returned to Japan.
- O, Japonya'ya geri döndü.
He returned to Japan.
- O, Japonya'ya geri döndü.
After a long absence, he returned home.
- Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.