When Columbus discovered America, bison (American buffalo) inhabited a wide-ranging area.
- Columbus Amerika'yı keşfettiği zaman, bizon ( Amerikan mandası ) geniş bir alanda yaşıyordu.
The Mississippi River is deep and wide.
- Mississippi Nehri derin ve geniştir.
I am told he has a broad back.
- Bana onun geniş bir arkası olduğu söylendi.
He has broad shoulders.
- Onun geniş omuzları vardı.
The width of the road is insufficient for safe driving.
- Yolun genişliği güvenli sürüş için yetersiz.
What's the width of this road?
- Bu yolun genişliği nedir?
Lemma 5 cannot be generalized to arbitrary artinian rings.
- Lemma 5 gelişigüzel seçilmiş Artin halkaları ile genellenemez
We generally drink tea after a meal.
- Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
Usually, I'll be gone before the morning light.
- Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.
In the United States the word 'rebate' is widely recognized, generally as an incentive where makers give back directly to consumers.
- In America 'rebate' is widely recognized, generally as an incentive where makers give back directly to consumers.
He was a general in the Second World War.
- He was a general in WWII.
New York'un caddeleri çok geniştir.
- New York'un caddeleri çok geniş.
New York'un caddeleri çok geniş.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
Onların eski nesille hiç ortak yanları yok.
- They have nothing in common with the older generation.
Tom eski neslin bir üyesi olduğunu itiraf etmekten nefret ediyor.
- Tom hates to admit that he's a member of the older generation.
Cin yüzyıllardır sihirli lambaya konulmuş olarak kaldı.
- The genie remained trapped in the magic lamp for centuries.
Alaaddin, sihirli lambayı ovuşturduğu zaman bir cin çıktı.
- A genie appeared when Aladdin rubbed the magic lamp.
Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi.
- You broke the computer. Nice going, genius.
Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim.
- I was impressed by the general knowledge of Japanese students.