These insects are widely distributed.
- Bu böcekler geniş bir alana yayıldılar.
The Mississippi River is deep and wide.
- Mississippi Nehri derin ve geniştir.
Jim has broad shoulders.
- Jim'in geniş omuzları var.
Good movies broaden your horizons.
- İyi filmler ufkunuzu genişletir.
To calculate the volume, multiply the length by the width by the depth.
- Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp.
What's the width of this road?
- Bu yolun genişliği nedir?
The labor unions had been threatening the government with a general strike.
- İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
We generally drink tea after a meal.
- Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
Usually, I'll be gone before the morning light.
- Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.
In general, men are taller than women.
- Generally, men are taller than women.
He was a general in the Second World War.
- He was a general in WWII.
New York'un caddeleri çok geniştir.
- New York'un caddeleri çok geniş.
New York'un caddeleri çok geniş.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
Onların eski nesille hiç ortak yanları yok.
- They have nothing in common with the older generation.
Eskiden cinsiyetin doğuştan kazanıldığını savunanlardandım, ama artık ikili cinsiyet sistemine çok karşıyım.
- I used to be really cis, but by now I've become pretty genderqueer.
Cin sihirli lambaya emildi.
- The genie was sucked into the magic lamp.
Cin yüzyıllardır sihirli lambaya konulmuş olarak kaldı.
- The genie remained trapped in the magic lamp for centuries.
Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi.
- You broke the computer. Nice going, genius.
Tam otomatik hikaye üretimi bilgisayar bilim adamları için çözülmemiş bir sorun kalmaya devam etmektedir.
- Fully automatic story generation remains an unsolved problem for computer scientists.