التركية - الإنجليزية
تعريف genç kızlar في التركية الإنجليزية القاموس.
- teenage girls
- mesdemoiselles
- genç kız
- teenager
- genç kız
- (Argo) jeune fille
- genç kız
- (Argo) young girl
- genç kız
- damozel
- genç kız
- (Argo) lassie
- genç kız
- (Argo) lass
- genç kız
- young lady
- genç kız
- maiden
The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.
-Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı.
The two men competed for the young maiden's heart.
-İki adam genç kızın kalbi için yarıştı.
- genç kız
- bobbysoxer
- genç kız
- damsel
- genç kız
- puss
- genç kız
- {i} wench
- genç kız
- quean
- genç kız
- missy
- genç kız
- chick
- genç kız
- chicken
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف genç kızlar في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) AVATIK
genç kızlar
الواصلة
genç kız·larالنطق
Resimler
السابق
المفضلات