geliştirilmiş

listen to the pronunciation of geliştirilmiş
التركية - الإنجليزية
Developed
improved
(Ticaret) advanced
geliş
coming

Did you notice him coming in? - Onun içeri gelişini fark ettin mi?

We could all see it coming, couldn't we? - Hepimiz onun gelişini gördük, değil mi?

geliş
arrival

Possibly, the accident will delay his arrival. - Kaza onun gelişini muhtemelen geciktirecek.

The arrival of the troops led to more violence. - Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı.

geliştirilmiş ürün
development
Geliştirilmiş Deniz Harp Oyun Sistemi
(Askeri) Enhanced Naval Warfare Gaming System
Geliştirilmiş Kara Kuvvetleri Taktik Muhabere Sistemi
(Askeri) Improved Army Tactical Communications System
Geliştirilmiş Kızıl ötesi görüşlü Hedefleme; amfibi görev kuvveti; Alkol, Tütün
(Askeri) Advanced Targeting FLIR; amphibious task force; Bureau of Alcohol, Tobacco and Firearms (TREAS)
Geliştirilmiş Sahra Topçusu Taktik Bilgi Sistemi
(Askeri) Advanced Field Artillery Tactical Data System
Geliştirilmiş Sentetik Açıklıklı (antenli) Radar Sistemi
(Askeri) Advanced Synthetic Aperture Radar System
geliştirilmiş acil durum otomatik mesaj iletim sistemi
(Askeri) improved emergency message automatic transmission system
geliştirilmiş ateş kontrol sistemi
(Askeri) improved fire control system
geliştirilmiş görüş alanı
(Askeri) extended line of sight
geliştirilmiş harekat üssü; havacılık harekat şubesi
(Askeri) advanced operations base; aviation operations branch
geliştirilmiş imkan ve kabiliyetler
(Askeri) advanced capability
geliştirilmiş infilak aygıtı
(Askeri) improvised explosive device
geliştirilmiş işbirliği
(Hukuk) enhanced cooperation
geliştirilmiş konvansiyonel mühimmat; birleştirilmiş toplama yönetimi
(Askeri) improved conventional munitions; integrated collection management
geliştirilmiş konvansiyonel mühimmat; geliştirilmiş kruz füzesi; hava muharebe m
(Askeri) advanced conventional munitions; advanced cruise missile; air combat maneuver; air contingency Marine air-ground task force (MAGTF); airspace control measure
geliştirilmiş konvansiyonel silahlar
(Askeri) advanced conventional weapons
geliştirilmiş lojistik destek bölgesi
(Askeri) advanced logistic support site
geliştirilmiş lojistik muharebe sahası içi destek aracı
(Askeri) enhanced logistics intratheater support tool
geliştirilmiş orta menzilli havadan havaya fırlatılan füze
(Askeri) advanced medium-range air-to-air missile
geliştirilmiş paletli yük sistemli (PLS) kamyon
(Askeri) enhanced palletized load system (PLS) flatrack
geliştirilmiş uzatılabilir fırlatma aracı
(Askeri) evolved expendable launch vehicle
geliştirilmiş veri modemi
(Askeri) improved data modem
geliş
arrivals
geliş
incidence
ileri derecede geliştirilmiş
(Ticaret) sophisticated
geliş
{f} brew
geliş
{f} growing

Trade between the two countries has been steadily growing. - İki ülke arasındaki ticaret sürekli gelişiyor.

geliş
{f} prospering
geliş
build up

Reading helps you build up your vocabulary. - Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.

I want to build up my vocabulary. - Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.

geliş
{f} flourish

Civilization has flourished for hundreds of years in this hidden land. - Medeniyet bu gizli topraklarda yüzlerce yıldır gelişti.

Our work began to flourish. - İşlerimiz gelişmeye başladı.

geliş
grew
geliş
advent

The tribe wasn't delighted about the advent of the peacemaker. - Kabile arabulucunun gelişi hakkında memnun değildi.

The story revolves around a mysterious adventure. - Hikaye gizemli bir macera etrafında gelişiyor.

geliş
prosper
geliş
arrest
geliş
build#up
geliş
comings
Deniz Kuvvetleri Geliştirilmiş Uydu Görüntüleme Sistemi
(Askeri) Navy Satellite Display System-Enhanced
anti-taktik (ya da geliştirilmiş) balistik füze
(Askeri) antitactical ballistic missile
deniz geliştirilmiş destek üssü
(Askeri) naval advanced support base
en iyi geliştirilmiş
(Bilgisayar) best enhanced
geliş
coming, advent, arrival
geliş
med. presentation (at birth)
geliş
coming, arriving, arrival; advent
geliş
incoming
geliş
forthcoming
havadan atılan geliştirilmiş taktik sahte hedef
(Askeri) improved tactical air-launched decoy
çalışarak geliştirilmiş
practised
çift maksatlı geliştirilmiş konvansiyonel mühimmat
(Askeri) dual purpose improved conventional munitions
التركية - التركية

تعريف geliştirilmiş في التركية التركية القاموس.

geliş
Gelme işi veya biçimi: "Keklik gibi taştan taşa sekerek / Gerdan açıp gelişini sevdiğim."- Ruhsatî
geliş
Gelme işi veya biçimi
geliştirilmiş
المفضلات