gümrah

listen to the pronunciation of gümrah
التركية - الإنجليزية
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Bol, gür
(Osmanlı Dönemi) f. Yolunu şaşırmış. Doğru yoldan sapmış
Deli dolu akan
Deli dolu akan (su)
Gür, yüksek, kuvvetli
Aşırı derecede büyümüş olan (bitki): "Uzun zamandır ıssız, bakımsız kaldığı için o gümrah yeşillikler bölgesinde yılanlar türediği biliniyordu."- R. E. Ünaydın
Aşırı derecede büyümüş olan
Uzun, sık ve dalgalı
Uzun, sık ve dalgalı (saç)
Gür, yüksek, kuvvetli (ses)
(Osmanlı Dönemi) yolunu şaşırmak. Sapmak
gümrah
المفضلات