التركية - الإنجليزية
تعريف görecelik في التركية الإنجليزية القاموس.
- phil. relativity
- relativity
Few scientists understand the theory of relativity.
-Görecelik teorisini az sayıda bilimci anlıyor.
Have you ever heard of the concept of linguistic relativity?
-Hiç dilsel görecelik kavramını duydun mu?
- görecelik kuramı
- theory of relativity
- görece
- relatively
I consider myself relatively lucky.
-Kendimi görece şanslı kabul ediyorum.
This place seems to have relatively low levels of pollution.
-Bu yer görece düşük kirlilik düzeyine sahip gibi görünüyor.
- görece
- comparatively
- dilsel görecelik
- (Dilbilim) linguistic relativity
- görece
- relative bağıl, izafi
- görece
- phil. relative
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف görecelik في التركية التركية القاموس.
- Bağıntıcılık, izafiye, rölativizm
- rölativizm
- izafiye
- bağıntılık
- izamik
- Görece
- bağıl
- görece
- Bir şeye göre olan, varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı olan, kesin olmayıp kişiden kişiye, zamandan zamana, yerden yere değişebilen, bağıl
- görece
- Göre olan, varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı olan, kesin olmayıp kişiden kişiye, zamandan zamana, yerden yere değişebilen, bağıl, izaf
المصطلحات ذات الصلة
görecelik
الواصلة
gö·re·ce·likResimler
السابق
المفضلات