التركية - الإنجليزية
تعريف fuarda في التركية الإنجليزية القاموس.
- fuar
- fair
Newton became interested in mathematics after buying a book at a fair and not understanding the math concepts it contained.
-Newton fuarda bir kitap aldıktan sonra matematiğe ilgi duymaya başladı. Onun içerdiği matematiksel kavramlara değil.
There was nothing worthy of remark at the fair.
-Fuarda dikkate değer bir şey yoktu.
- fuarda panayır bölümü
- midway
- fuar
- (Tekstil) exhibition
- fuar
- (Ticaret) world fair
- fuar
- exposition
I applied to be an attendant at the exposition.
-Fuarda görevli olmak için başvuruda bulundum.
- fuar
- fair, exposition
- fuar
- expo
I applied to be an attendant at the exposition.
-Fuarda görevli olmak için başvuruda bulundum.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف fuarda في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- fuar
- Same as Feuar
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف fuarda في التركية التركية القاموس.
- fuar
- Belli zamanlarda, belli yerlerde ticari mal sergilemek amacıyla açılan büyük sergi
- fuar
- Büyük panayır