Tom Mary'yi gördüğü için çok heyecanlanmıştı.
 - Tom was thrilled to see Mary.
Tom heyecanlanmış görünmüyor.
 - Tom doesn't look thrilled.
Çok coşkulu hissetmedim.
 - I've never felt so exhilarated.
Tom heyecanlanmış görünmüyor.
 - Tom doesn't look thrilled.
Herkes onun hikayesi tarafından çok heyecanlandı.
 - Everybody was thrilled by his story.