الإنجليزية - التركية
تعريف français : arrivée deutsch : anfahrt, ankunft في الإنجليزية التركية القاموس.
- arrival
- {i} gelme
Onun geç gelmesi nedeniyle planlarımız değişti.
-We changed our plans because of her late arrival.
Kışın gelmesiyle birlikte ağaçlardaki yapraklar düşer.
-With the arrival of winter, the leaves on the trees fall down.
- arrival
- {i} geliş
O, gelişi hakkında onu bilgilendirdi.
-She informed him of her arrival.
Keiko onun güvenli bir şekilde gelişini ona bildirdi.
-Keiko informed him of her safe arrival.
- arrival
- {i} varış
Bizim varışımızdan kısa bir süre sonra ayrıldı.
-He left soon after our arrival.
Ben varışını bekliyorum.
-I await your arrival.
- arrival
- {i} varma
O, ben varmadan önce oldu.
-It happened prior to my arrival.
- arrival
- {i} ortaya çıkma
- arrival
- teşrif
- arrival
- ulaşma
- arrival
- varis
- arrival
- erişim
- arrival
- varan kimse
- arrival
- gelen kimse
- arrival
- varış/varan
- arrival
- {i} mal girişi
- arrival
- {i} varış; geliş. new arrival yeni gelen
- arrival
- {i} gözükme
- arrival
- {i} gelen şey
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف français : arrivée deutsch : anfahrt, ankunft في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- arrival
الإنجليزية - ألمانية
تعريف français : arrivée deutsch : anfahrt, ankunft في الإنجليزية ألمانية القاموس.
- arrival
- Ankömmling , Ankunft , Anreise , Eintreffen , Erscheinen
المصطلحات ذات الصلة
français : arrivée deutsch : anfahrt, ankunft
Resimler
المفضلات