foolishly headless of danger

listen to the pronunciation of foolishly headless of danger
الإنجليزية - التركية

تعريف foolishly headless of danger في الإنجليزية التركية القاموس.

reckless
{s} umursamaz

Tom çok umursamazdı, değil mi? - Tom was very reckless, wasn't he?

Tom umursamaz, değil mi? - Tom is reckless, isn't he?

reckless
pervasız

Pervasız sürüşten dolayı onun ehliyeti alındı. - He had his license taken away because of reckless driving.

Onun ona güvenmesi pervasızdı. - It was reckless of her to trust him.

reckless
kayıtsız
reckless
{s} düşüncesiz
reckless
dikkatsiz

Geçen yıl bir kaza atlattı ama yine de dikkatsizce araç kullanıyor. - He survived an accident last year, but still drives recklessly.

O dikkatsiz araç kullanmaktan hoşlanır. - He gets a kick out of reckless driving.

reckless
{s} aldırışsız
reckless
ehlikeyif
reckless
korkusuz
reckless
ihtiyatsız
reckless
(sıfat) kayıtsız, pervasız, düşüncesiz, atak, atılgan, umursamaz, aldırışsız, çekinmesiz, laubali, lakayt
reckless
{s} dünyayı umursamayan, pervasız, gözü kara
reckless
{s} lakayt
reckless
hiç bir şey düşünmeden
reckless
recklessly pervasızca
reckless
{s} laubali
reckless
{s} atak
reckless
{s} atılgan
reckless
cüretkârlık
الإنجليزية - الإنجليزية
reckless
foolishly headless of danger

    الواصلة

    fool·ish·ly head·less of dan·ger

    التركية النطق

    fulîşli hedlıs ıv deyncır

    النطق

    /ˈfo͞oləsʜlē ˈhedləs əv ˈdānʤər/ /ˈfuːlɪʃliː ˈhɛdləs əv ˈdeɪnʤɜr/
المفضلات