الإنجليزية - التركية
تعريف fond, tender, kind, good, zealous في الإنجليزية التركية القاموس.
- affectionate
- sevecen
Bazı insanlar ilişkilerini nasıl sevecen tutacaklarını biliyorlar.
-Not many people know how to keep an affectionate relation with their relatives.
O her zaman akrabalarına karşı çok sevecendir.
-He is always very affectionate with his relatives.
- affectionate
- {s} sevgisini gösteren; şefkatli, sevecen, sevgi dolu
- affectionate
- {s} seven
- affectionate
- sevgisini gösteren
- affectionate
- sevgi gösteren
- affectionate
- şefkatli
Ailesine karşı çok şefkatliydi.
-He was very affectionate with his parents.
O çok şefkatli bir baba.
-He's a very affectionate father.
- affectionate
- {s} müşfik
- affectionate
- {s} şefkâtli
Ailesine karşı çok şefkatliydi.
-He was very affectionate with his parents.
O çok şefkatli bir baba.
-He's a very affectionate father.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف fond, tender, kind, good, zealous في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {a} affectionate
fond, tender, kind, good, zealous
الواصلة
fond, tender, kind, good, zeal·ousالنطق
Resimler
المفضلات