التركية - الإنجليزية
تعريف fi̇i̇len في التركية الإنجليزية القاموس.
- fiilen
- de facto
- fiilen
- actually
- fiilen
- efficaciously
- fiilen
- defacto
- fiilen
- (Latin) ipso facto
- fiilen
- virtually
- fiilen
- (Hukuk) de facto, ipso facto
- fiilen
- actually, really
- fiilen
- actually, in actual fact, really; law in act; pol. de facto
- fiilen çalışan
- (Kanun) acting
- fiilen elinde bulundurma
- (Ticaret) possession in deed
- fiilen işletilen yatak
- (Turizm) actually operated bed
- fiilen sahiplik
- (Kanun) seizin in deed
- fiilen serbest dolaşım
- de facto free movement
- fiilen yapılan
- de facto
- fiilen zilyetlik
- (Kanun) seizin in deed
- fiilen ödenen ücret
- (Ticaret) actual wage
- ilerleme (fiilen)
- progress
- fiilen
- effectively
- birdenbire saldırmak (fiilen)
- round on
- fiilen
- effective
- fiilen
- virtual
- fiilen
- ipsofacto
- yerinde olmamak (fiilen)
- be out of place
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف fi̇i̇len في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) Gerçekten, işleyerek, hakikatte
- fiilen
- Gerçekten yaparak, çalışarak
- fiilen
- Gerçekten, gerçekten yaparak, çalışarak
- fiilen
- (Osmanlı Dönemi) fiille, davranış ve hareketlerle
- fiilen
- Gerçekten: "Harbin fiilen başlaması ise seçim günlerinin arifesine başlıyor."- H. Taner