fesad

listen to the pronunciation of fesad
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Bozuk ve fenalık. Karışıklık. Haddi tecavüz edip zulmetmek. (Zıddı: Salâh'tır.)( $ Evet fıskla bozulan bir adam, bataklığa düşüp çıkamayan bir şahıs gibi çokların da o bataklığa düşmelerini istiyor ki, maruz kaldığı o dehşetli hâlet, bir parça hafif olsun. Çünkü musibet umumi olursa, hafif olur. Ve keza, bir şahsın kalbinde bir ihtilal, bir fenalık hissi uyanırsa; yüksek hissiyatı, kemalâtı sukut etmeye başlar; kalbinde tahribata, fenalığa bir meyil, bir zevk peyda olur. Yavaş yavaş o meyil kalbinde büyür
(Osmanlı Dönemi) bozukluk ve fenâlık, karışıklık, haddi aşıp zulmetmek
(Osmanlı Dönemi) ME'R
(Osmanlı Dönemi) KAZAET
(Osmanlı Dönemi) ATB
(Osmanlı Dönemi) GAR
التركية - الكردية
awan