fek

listen to the pronunciation of fek
التركية - التركية
(Hukuk) Kaldırma, bir hukuksal sınırlamanın kaldırılması
Ayırma, açma
Bozma, feshetme, kesme, ayırma, koparma
Bozma, feshetme
Feshetme
Hukuksal bir sınırlamanın kaldırılması
çene kemiği
FEK'
(Osmanlı Dönemi) (FÜKU) Üzüntü veya kızgınlıktan dolayı başını aşağı eğip, nereye gittiğini bilmeden gitmek
الإنجليزية - التركية
(Askeri) frekans değişim anahtarlaması (frequency exchange keying)
fek
المفضلات