الإنجليزية - التركية
تعريف extremely pleasing to the sense of taste في الإنجليزية التركية القاموس.
- delicious
- {s} lezzetli
Nagano bölgesindeki arkadaşımı ziyaret ettiğimde, bana lezzetli soba ikram edildi.
-When I visited my friend in Nagano, I was treated to delicious soba.
Bu ekmek çok lezzetli.
-This bread is very delicious.
- delicious
- leziz
Anneannemin leziz bir morinalı yemek tarifi vardı.
-My grandmother had a delicious recipe of cod.
- delicious
- nefis
Karım bana nefis bir elmalı pasta yaptı.
-My wife made me a delicious apple cake.
Akşam yemeği nefis kokuyor.
-Dinner smells delicious.
- delectable
- {s} nefis
Jambon ve tostun nefis kokuları havaya yayıldı.
-Delectable odors of ham and toast pervaded the air.
- delicious
- ağzına layık
- delicious
- tadına doyulmayan
- delicious
- (Gıda) ağızlara layık
- delectable
- hoş
- delectable
- leziz
- delectable
- {s} sevimli
- delicious
- deliciously nefis bir şekilde
- delicious
- güzel
- delicious
- {s} hoş
Biz lezzetli yemekten epeyce hoşlandık.
-We thoroughly enjoyed the delicious meal.
- delicious
- Ieziz
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف extremely pleasing to the sense of taste في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- yummy
- luscious
- delectable
- scrumptious
- toothsome
- delicious
extremely pleasing to the sense of taste
الواصلة
ex·treme·ly pleas·ing to the sense of tasteالتركية النطق
îkstrimli plizîng tı dhi sens ıv teystالنطق
/əkˈstrēmlē ˈplēzəɴɢ tə ᴛʜē ˈsens əv ˈtāst/ /ɪkˈstriːmliː ˈpliːzɪŋ tə ðiː ˈsɛns əv ˈteɪst/
Resimler
المفضلات