الإنجليزية - التركية
تعريف exert strength, force one's way في الإنجليزية التركية القاموس.
- muscle
- {i} kas
Sıcak banyo kaslarımı gevşetti.
-The hot bath relaxed my muscles.
Tom'un kasları çok yorgundu ve eve gitmek ve banyoda bir süre dinlenmek istedi.
-Tom's muscles were tired and he wanted to get home and soak in a hot bath for a while.
- muscle
- adale
- muscle
- (Tıp) Kas, adale, musculus
- muscle
- pazı
- muscle
- (Tıp) adele
- muscle
- kuvvet
- muscle
- güç
Paten yapmak için güçlü uyluk kaslarının olması gerekir.
-You need to have strong thigh muscles to skate.
Cesaret çok önemlidir. Bir kas gibi kullandıkça güçlenir.
-Courage is very important. Like a muscle, it is strengthened by use.
- muscle
- {i} kas gücü
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف exert strength, force one's way في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {f} muscle
exert strength, force one's way
الواصلة
ex·ert strength, force one's wayالنطق
Resimler
المفضلات