تعريف examined in order to find similarities and differences في الإنجليزية التركية القاموس.
- in order to
- -mek amacıyla
- compared
- karşılaştırılmış
Hayat çoğu zaman bir dağa tırmanmakla karşılaştırılmıştır.
-Life has often been compared to climbing a mountain.
- in order to
- mek amacıyla
- in order to
- mek için
- in order to
- diye
Yeni ürün, kurulum sırasında herhangi bir sorun çıkmasın diye bu hafta iki kez kontrol edildi.
-This new product has been checked twice this week in order to avoid any problem during the installation.
- in order to
- olması için
- compared
- karşılaştırılan
- in order to
- mak için
- compared
- {f} karşılaştır
New York ile karşılaştırıldığında, Tokyo çok daha güvenli bir yerdir.
-Compared to New York, Tokyo is a much safer place.
Başarıların benimki ile karşılaştırılamaz.
-Your achievements cannot be compared with mine.
- in order to
- -mek için
- in order to
- amacı ile
- in order to
- için
Bir insanı tanımak için, onunla sadece bir hafta seyahat etmelisin.
-In order to know a man, you have only to travel with him a week.
Bize ve başka herkese bu günü hatırlatmak için, bizimle birlikte herkese bir ağaç dikmesini rica ediyorum.
-In order to make us and everyone else remember this day, I ask everyone to plant a tree with us.
- compared
- karsilastir(mak)
- in order to
- -mek için, -mak için
- compared
- karsilastir
المصطلحات ذات الصلة
تعريف examined in order to find similarities and differences في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} compared
- in order to
- As a means of achieving the specified aim; to
She stood in order to see over the crowd. / She stood to see over the crowd.
- in order to
- in order that, so that
- in order to
- iot