تعريف every one; every thing في الإنجليزية التركية القاموس.
- each
- her biri
Biletlerin her biri 1.000 yen.
-The tickets are 1,000 yen each.
Erkek kardeşlerin her birinin bir arabası var.
-Each of the brothers has a car.
- each
- {i} herbirisi
- each
- {s} her bir
Her biri bin dolar ödedi.
-Each person paid one thousand dollars.
O, her birimize bir dondurma ikram etti.
-She treated each of us to an ice cream.
- each
- {s} her, her bir. zam. her biri, tanesi. two million liras each tanesi iki milyon lira
- each
- her birine
Okul müdürü mezunların her birine diplomasını sundu.
-The principal presented each of the graduates with diploma.
O, oğullarının her birine para verdi.
-He gave money to each of his sons.
- each
- tanesine
- each
- {s} her
Genel müdür her bir adamı görevine atadı.
-The president appointed each man to the post.
Her yemekten sonra dişlerini fırçala.
-Brush your teeth after each meal.
- each
- tanesi
Biletlerin her biri 3 dolar veya üç tanesi 8 dolardır.
-Tickets are $3 each or three for $8.
Onların tanesi otuz dolar.
-They're thirty dollars each.
- each
- (İnşaat) herbiri
المصطلحات ذات الصلة
تعريف every one; every thing في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- each
I'm going to give each of you a chance to win.