In those days, he lived in the house alone.
- O günlerde, o, evde tek başına yaşıyordu.
Every door in the house is locked.
- Evdeki her kapı kilitlidir.
Will you stay at home tonight?
- Bu gece evde mi kalacaksın?
She has lunch at home.
- Öğle yemeğini evde yedi.
She has lunch at home.
- Öğle yemeğini evde yedi.
Will you stay at home tonight?
- Bu gece evde mi kalacaksın?
People were told to stay indoors because of the violence in the streets.
- İnsanlara sokaklardaki şiddet nedeniyle evde kalmaları söylendi.
I stayed indoors because it rained.
- Yağmur yağdığı için evde kaldım.
I want to stay in the house.
- Evde kalmak istiyorum.
In severe weather, it's best to stay indoors.
- Şiddetli havalarda, evde kalmak en iyisidir.
At least being sick gives you the perfect excuse to stay home and watch movies.
- Hasta olma sana en azından evde kalmak ve film izlemek için mükemmel bir bahane verir.
Tom can't go out drinking with the guys tonight. He has to stay home and take care of his mother.
- Tom bu gece adamlarla içmek için dışarı çıkamaz. O evde kalmak ve annesine bakmak zorunda.