etiketle

listen to the pronunciation of etiketle
التركية - الإنجليزية
{f} label

Attach labels to all the bags. - Bütün çantalara etiketleri takın.

In order to avoid confusion, the bottom is labelled too. - Karışıklığı önlemek için taban da etiketlendi.

{f} tag

I will remove the labels tagging the above sentences. - Yukarıdaki cümleleri etiketleyen etiketleri kaldıracağım.

We have explained that HTML is, as a basic rule, elements marked up with open and close tags. - Biz HTML'nin, temel bir kural olarak, açık ve kapalı etiketlerle işaretlenmiş elementler olduğunu açıkladık.

{f} labelling

Labelling speech as hate speech is a way to limit free speech by means of social pressure. - Nefret söylemi olarak etiketleme konuşma sosyal baskı vasıtasıyla ifade özgürlüğünü sınırlamak için bir yoldur.

labelled

In order to avoid confusion, the bottom is labelled too. - Karışıklığı önlemek için taban da etiketlendi.

etiketlemek
{f} label
etiket
tag

You supposed to be wearing your name tag. - Ad etiketini takman gerekiyor.

Could you take off the price tag for me? - Benim için fiyat etiketini çıkarır mısınız?

etiket
label

Tom thought his violin was a Stradivarius because the name Stradivarius was on the label inside his violin. - Tom kemanının bir Stradivarius olduğunu düşündü çünkü Stradivarius adı kemanının içindeki etiketteydi.

Attach labels to all the bags. - Bütün çantalara etiketleri takın.

etiketlemek
tag

In order to tag sentences, you must, at least, be an advanced contributor. - Cümleleri etiketlemek için en azından gelişmiş katılımcı olmak zorundasın.

etiket
ticket

Violators will be ticketed. - İhlal edenler etiketlenecek.

etiket
{i} flag
etiketlemek
mark
disk etiketle
(Bilgisayar) label disk
etiket
(Bilgisayar) use label
etiket
tag label
etiket
(Bilgisayar) lbl
etiket
placard
etiket
(Tekstil) trimmings
etiket
number tag
etiket
key
etiket
sign
etiketlemek
placard
etiket
tab

It says on the label to take two tablets. - Etikette iki tablet alınacağını söylüyor.

etiket
docket
etiket
sticker

Nobody I know ever paid sticker price for a car. - Tanıdığım kimse bir araba için hiç etiket fiyatını ödemedi.

Dan didn't even remove the sticker. - Dan etiketi bile kaldırmadı.

etiket
bookplate
etiket
mark

We have explained that HTML is, as a basic rule, elements marked up with open and close tags. - Biz HTML'nin, temel bir kural olarak, açık ve kapalı etiketlerle işaretlenmiş elementler olduğunu açıkladık.

etiketlemek
ticket
etiket
label, tag, sticker
etiket
tally
etiket
label, ticket, tag; etiquette teşrifat
etiket
etiquette
etiket
form
etiketlemek
docket
etiketlemek
to label, tag
etiketlemek
to label
etiketlemek
stamp
التركية - التركية

تعريف etiketle في التركية التركية القاموس.

ETİKET
(Osmanlı Dönemi) Fr. Bir şeyin cinsini, miktarını veya fiyatını belli etmek için üzerine konan küçük yafta
ETİKET
(Osmanlı Dönemi) Teşrifat, görg
Etiket
yafta
Etiket
pafta
Etiket
label
Etiketlemek
yaftalamak
etiket
Fiyat yaftası
etiket
Bir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. şeylerin kime ait olduğunu belirtmek, belli etmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt
etiket
Kişinin toplumsal ve uğraşal konumu
etiket
Bir malın cinsini ve fiyatını gösteren küçük kağıt
etiket
Kimlik
etiket
Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol, teşrifat
etiket
Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol
etiket
Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol, teşrifat: "İki teklifsiz dost olmakla beraber Sevim'le Mükerrem etiketten ayrılmazlar, birbirlerine daima 'siz' derler."- R. N. Güntekin
etiket
Bir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb
etiket
şeylerin kime ait olduğunu belirtmek, belli etmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt
etiket
Kimlik: "Avrupa'da bir şarklı etiketi altında seyahat etmenin ilk defa olarak bir faydasını gördüm."- H. C. Yalçın
etiketlemek
Satışa çıkarılan mal üzerine etiket koymak
etiketle
المفضلات