eritilmiş

listen to the pronunciation of eritilmiş
التركية - الإنجليزية
melted

Pour melted butter over the popcorn. - Patlamış mısır üzerine eritilmiş tere yağını dökün.

(Sanat) liquefied
(Sanat) molten
eritilmiş (cevher)
smelted
eritilmiş tereyağı
run butter
eritilmiş unlu tereyağı sosu
drawn butter
eritilmiş unlu tereyağı sosu
drawn butter sauce
eri
{f} thawing

The permafrost is thawing. - Kutuplardaki buz tabakası eriyor.

eri
{f} fused
eri
{f} thaw

The permafrost is thawing. - Kutuplardaki buz tabakası eriyor.

Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there. - Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.

eri
{f} dissolving
eri
{f} thawed

Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there. - Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.

eri
{f} melted

The following morning, the snowman was completely melted. - Kardan adam ertesi sabah tamamen eridi.

When spring arrived, the snow melted. - Bahar gelince kar eridi.

eri
melt

4. Heat the sesame oil in the wok and melt the butter. - 4. Susam yağını wokta ısıtın ve tereyağını eritin.

The area around the melting ice cream was crawling with ants. - Eriyen dondurmanın etrafındaki alan karıncalarla kaynıyordu.

eri
{f} melting

A satellite was launched into orbit to monitor melting glaciers. - Bir uydu eriyen buzulları izlemek için yörüngeye fırlatıldı.

Glaciers around the world are melting. - Dünya genelinde buzullar erimektedir.

eri
{f} fuse
etil alkolde eritilmiş
(Kimya) dissolved in ethylalcohol
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف eritilmiş في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

eri
Jacket Collar
eri
International Astronomical Union abbreviation for Eridanus See constellation
eri
Lapel
eri
Required mission related education which is not available at a military facility (i e , medical specialty conferences)
eri
Swift term for in messages Euro Related Information
eri
The IMRF Early Retirement Incentive At the employer's option, a member can purchase up to five years of service credit For each period of service credit purchased, the member's age is increased accordingly The member must be at least age 50 and have at least 20 years of service credit (can include Reciprocal service)
eri
Educational Research and Innovation Unit Part of Barts and the London, School of Medicine and Dentistry
eri
Collar, lapel
eri
engineer restructure initiative
eri
Early Reading Intervention
eri
collar or lapel
eri
Neck, cape of a cloack
الفنلندية - التركية

تعريف eritilmiş في الفنلندية التركية القاموس.

Eri
müteferrik
eri
çeşitli olmak
eri
farklı yapma
eri
farklu
eri
çeşitli

Yakında çeşitli çiçekler çıkar. - Lähiaikoina puhkeaa erilaisia kukkia.

eri
muhtelif
eri
farkle
eri
farkl
eri
türlü
eri
birbirinden farklı
eri
değişik
eri
farklı

Kız kardeşler oldukça farklıdır. - Siskokset ovat varsin erilaisia.

eri
çe

Tom ve Mary her zaman birbirleriyle çelişiyor. - Tom ja Mary ovat aina eri mieltä.

Yakında çeşitli çiçekler çıkar. - Lähiaikoina puhkeaa erilaisia kukkia.

الإيطالي - التركية

تعريف eritilmiş في الإيطالي التركية القاموس.

Eri
sendin
eri
idin
eritilmiş
المفضلات