O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
 - She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it.
Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
 - I borrowed this comic from his sister.
Yabancı dillerden ödünç alınmış pek çok kelimeye sahip.
 - It has a great many words borrowed from foreign languages.
Ödünç alınmış altın geri talep ettikleri zaman kurşun haline gelir.
 - Borrowed gold becomes lead when they demand it back.
Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
 - I borrowed this comic from his sister.
Kitabı ondan ödünç aldı.
 - She borrowed the book from him.