التركية - الإنجليزية
تعريف ödünç al في التركية الإنجليزية القاموس.
- borrow
I borrowed the dictionary from my friend.
-Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.
Would you mind if I borrowed your car?
-Arabanı ödünç alabilir miyim?
- {f} borrowed
She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it.
-O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
I borrowed the dictionary from my friend.
-Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.
- borrowing
The Anglo-Saxons enriched the language by borrowing words from other languages.
-Anglo Saksonlar başka dillerden sözcükler ödünç alarak dili zenginleştirdiler.
Is there any chance of my borrowing your typewriter?
-Daktilonuzu ödünç almamla ilgili bir ihtimal var mı?