الإنجليزية - التركية
تعريف encircling(a) في الإنجليزية التركية القاموس.
- encircling
- kuşatma
- encircling
- dönme
- encircling manoeuvre
- (Askeri) çevirme manevrası
- encircling
- etrafını çevirme
- encircling, surrounding
- Çevre kuşatan
- encircling
- (Askeri) Kuşatılma
- encircling
- {f} etrafını çevir: prep.etrafını
- encircling coil
- (Nükleer Bilimler) çevresel bobin
- encircling force
- (Askeri) ÖNLEYİCİ TAKİP KUVVETİ: Geri çekilmekte olan düşmanı, çekilme hattına paralel yollardan takip eden ve düşmanın çekilme yolunu kesmek suretiyle, yanlardan taarruz ederek, cepheden direkt baskı yapan takip kuvvetlerinin vazifelerini tamamlayan takip kuvveti
- encircling maneuver
- (Askeri) ÇEVİRME MANEVRASI: Düşmanın tamamen gerisine düşecek şekilde kuşatılması ve sarılması suretiyle yapılan muharebe hareketi
- inclosing; encircling
- içine alır; çevreleyen
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف encircling(a) في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- being all around the edges; enclosing; "his encircling arms"; "the room's skirting board needs painting
- encircling
- Present participle of encircle
- encircling
- enclosing, skirting
She felt safe in her mother's encircling arms.
- encircling
- being all around the edges; enclosing; "his encircling arms"; "the room's skirting board needs painting"
- encircling
- {s} surrounding, enclosing