emit a noise

listen to the pronunciation of emit a noise
الإنجليزية - التركية

تعريف emit a noise في الإنجليزية التركية القاموس.

noise
gürültü

O gürültüye katlanamam. - I can't put up with that noise.

O gürültüye katlanamam. - I can't stand that noise.

noise
ses

Onlar arkalarında bir ses duydular. - They heard a noise behind them.

Dün gece, Tom'un odasından gelen garip bir ses duydum. - I heard a strange noise coming from Tom's room last night.

noise
{f} ses çıkarmak
noise
{f} gürültü etmek
noise
sessiz

Benim için sürpriz oldu, kapı sessizce açıldı. - Much to my surprise, the door opened noiselessly.

Çocuklara sessiz kalmalarını emrettim, ama onlar gürültü yapmaya devam ettiler. - I ordered the children to stay quiet, but they kept on making noise.

noise
gürültüsüz
noise
kısa devre
noise
patırtı
make noise
gürültü çıkarmak
make noise
gürültü yapmak
make noise
gürültü etmek
noise
{f} about/around/abroad etrafa yaymak, ilan etmek
noise
(Askeri) PARAZİT: Bir almaçta, karışımından ayrı olarak, alıcı tarafından arzu edilmeyen karışıklık. Parazit, sesli muhabere cihazlarında sesle kendini belli eder; radar cinsinden cihazlarda gözle görünür. Gözle görünene (snow) da denir
noise
(isim) gürültü, ses, patırtı, velvele, parazit
noise
{i} ses, gürültü, patırtı, şamata
noise
(Tıp) Ses, seda, ses veren isimden kulağa gelen titreşim
الإنجليزية - الإنجليزية
make noise
resound
noise
emit a noise

    الواصلة

    e·mit a noise

    التركية النطق

    îmît ı noyz

    النطق

    /əˈmət ə ˈnoiz/ /ɪˈmɪt ə ˈnɔɪz/
المفضلات