emekçiler

listen to the pronunciation of emekçiler
التركية - الإنجليزية
workpeople
laborers
workers

He had gone there to help garbage workers strike peacefully for better pay and working conditions. - Daha iyi maaş ve daha iyi çalışma koşulları için temizlik emekçileri grevine barış içinde yardım etmek için oraya gitmişti.

The biggest challenge to the project will be the availability of workers with the skills required to bring it to fruition. - Projenin en büyük zorluğu, hayata geçirmek için gerekli beceriye sahip emekçilerin bulunup bulunmaması olacak.

labour
masses
emekçi
{i} laborer

Tom worked as a laborer. - Tom bir emekçi olarak çalıştı.

emekçi
proletarian
emekçi
labourer [Brit.]
emekçi
worker, labourer, laborer, proletarian
emekçi
worker

The biggest challenge to the project will be the availability of workers with the skills required to bring it to fruition. - Projenin en büyük zorluğu, hayata geçirmek için gerekli beceriye sahip emekçilerin bulunup bulunmaması olacak.

He had gone there to help garbage workers strike peacefully for better pay and working conditions. - Daha iyi maaş ve daha iyi çalışma koşulları için temizlik emekçileri grevine barış içinde yardım etmek için oraya gitmişti.

emekçi
workingman
emekçi
prole
emekçi
{i} labourer
التركية - التركية

تعريف emekçiler في التركية التركية القاموس.

Emekçi
proleter
emekçi
Geçimini yaptığı işlerle sağlayan kimse
emekçi
Geçimini yaptığı işlerle sağlayan kimse: "Çocukluğundan başlayarak emekçilerle, sokaktakilerle düşüp kalkmıştı."- H. Taner
emekçi
Geçimini, emeğini sermayeciye satarak sağlayan kimse, proleter
emekçi
Geçimini, emeğini sermayeciye satarak sağlayan kimse, proleter: "Bildiği veya öğrendiği, asıl çalışmalarını emekçilerin arasında değil, orduda yapmayı sevdikleri idi."- T. Buğra
emekçiler
المفضلات