elevated, lifted; projecting, bulging outward

الإنجليزية - التركية

تعريف elevated, lifted; projecting, bulging outward في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

raised

{s} kabarık

raised

{s} yükseltilmiş

Otobüs duraklarında yükseltilmiş bordürler zorunlu olmalıdır. - Raised kerbs at bus stops should be mandatory.

raised

yükseltmek

raised

yükselmiş

Otobüs bilet ücretleri yüzde yirmi yükselmiştir. - The bus fares have been raised by 20 percent.

raised

mayalanmış

raised

kabartma

raised

çıkıntılı

raised

{f} yükselt

Banka, kar payını % 20 oranında yükseltti. - The bank has raised its dividend by 20%.

Tavşanın çabalarından etkilenen Buddha onu aya kadar yükseltti ve onu sonsuza kadar bu şekilde bıraktı. - Buddha, impressed by the rabbit's efforts, raised him unto the moon and set him in that form forever more.

raised

arttır(mak)

raised

{s} kalkık

raised

{s} zamlı

raised

ahçı

raised

{s} mayalı

raised

mayalanmı

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف elevated, lifted; projecting, bulging outward في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

{s} raised

الواصلة

elevated, lifted; projecting, bulging out·ward