التركية - الإنجليزية
تعريف ekvator في التركية الإنجليزية القاموس.
- equator
The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.
-Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan,tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların yüzde sekseni gitmiş olabilir.
The equator divides the globe into two hemispheres.
-Ekvator dünyayı iki yarımküreye böler.
- equator eşlek
- the line
- Ekvator Gineli
- (an) Equatorial Guinean
- Ekvator Gineli
- Equatorial Guinean
- Ekvator Gineli
- Equatorial Guinean (person)
- Ekvator Ginesi
- Equatorial Guinean, of Equatorial Guinea
- Ekvator Ginesi
- Equatorial Guinea; Equatorial Guinean
- Ekvator Ginesi
- Equatorial Guinea
- ekvator ekseni
- axis of equator
- ekvator frengisi
- yaws
- ekvator iklimi
- equatorial climate
- ekvator yörüngesi
- equatorial orbit
- ekvator çizgisi
- axis of equator
- göksel ekvator
- equinoctial
- göksel ekvator
- equinoctial line
- göksel ekvator
- equinoctial circle
- kuzey ekvator akıntısı
- (Denizbilim) north equatorial current
- mıknatıssal ekvator
- aclinic line
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف ekvator في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) Yer yuvarlağının tam ortasında farzedilen ve dünyayı iki müsavi kısma ayıran (ve kırk bin kilometre olan) çember
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Hatt-ı istivâ. Dünyayı kuzey ve güney diye müsavi iki yarım küreye ayırarak, ikisinin arasından geçtiği farzedilen çember şeklindeki büyük çizgi
- Yer yuvarının eksenine dik olarak geçtiği ve yer yuvarını iki eşit parçaya böldüğü var sayılan en büyük çember, eşlek
- Fındık, ceviz vb. meyvelerin ölçümünde kullanılan bir birim
- Yer yuvarının eksenine dik olarak geçtiği ve yer yuvarını iki eşit parçaya böldüğü var sayılan en büyük çember, eşlek, istiva hattı
- istiva hattı
- eşlek