التركية - الإنجليزية
تعريف eksen في التركية الإنجليزية القاموس.
- axis
The Sun appears to move across the sky because the Earth rotates on its axis.
-Dünya kendi ekseninde döndüğü için Güneş gökyüzü boyunca hareket ediyor gibi görünüyor.
Saturn is a very large gas planet which spins very rapidly on its axis.
-Satürn kendi ekseni üzerinde çok hızlı dönen çok büyük bir gaz gezegendir.
- spindle
- (Bilgisayar) axes
- (Otomotiv) centreline
- center line
- (Askeri) centre line
- centerline
- (Muzik) modulate
- line
- pintle
- pivot
- axial
The first space stations rotated axially to produce artificial gravity.
-İlk uzay istasyonları yapay bir yer çekimi oluşturmak için yatay eksende dönüyordu.
- axis; axle
- pivotal
- rachis
- axle
- prov. axle of a two-wheeled oxcart
- eksen
- (Tekstil) pivot
- eksen başlıkları
- (Bilgisayar) axis titles
- eksen boyunca
- axial
- eksen etkinleştir
- (Bilgisayar) axes enable
- eksen etrafında dönmek
- wheel
- eksen konumu
- (Bilgisayar) axis position
- eksen çizgisi
- (Otomotiv) center line
- eksen özelliği
- (Muzik) tonality
- eksen üzerinde dönmek
- pivot
- eksen. çark veya çıkrık ortasındaki mihver
- axis. axis in the middle of the wheel or windlass
- eksen başlığı
- (Bilgisayar) axis title
- eksen bitişik
- (Bilgisayar) next to axis
- eksen dilbilgisi
- (Dilbilim) pivot grammar
- eksen düzlemi
- axial plane
- eksen düzlemi dilinimi
- (Jeoloji) axial plane cleavage
- eksen dışı
- abaxial
- eksen ekle
- (Bilgisayar) add axis
- eksen eklemi yüzeyi
- (Jeoloji) axial hinge surface
- eksen etiketini biçimle
- (Bilgisayar) format axis title
- eksen etrafında dönmek
- pivot
- eksen eylemleri
- (Bilgisayar) axis actions
- eksen ile ilgili
- axal
- eksen ile ilgili
- axial
- eksen izi
- (Jeoloji) axial trace
- eksen kayması
- axial dislocation
- eksen kılavuz çizgileri
- axis gridlines
- eksen noktası
- pivotal point
- eksen pimi
- pivot pin
- eksen rift
- (Jeoloji) axial rift
- eksen tanısı
- (Tıp) axis diagnosis
- eksen teşhisi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) axis diagnosis
- eksen uzanımı
- (Coğrafya) axis extension
- eksen yanında
- (Bilgisayar) next to axis
- eksen yayılma alanı
- (Bilgisayar) axis range
- eksen yükselimi
- (Jeoloji) axial culmination
- eksen yüzeyi
- (Jeoloji) axial surface
- eksen çevresinde dönen
- rotary
- eksen çevresinde dönmek
- rotate
- eksen üzerinde döndürmek
- slue round
- eksen üzerinde döndürmek
- slew round
- eksen ızgara çizgileri
- (Bilgisayar) axis grid lines
- eksen ızgara çizgileri
- axis grid line
- eksenler
- axes
- dikey eksen
- (Dilbilim) choice
- dikey eksen
- y-axis
- eksenler
- (Bilgisayar) axis
- optik eksen
- optical axis
- optik eksen
- (Optik) axis
- reel eksen
- (Matematik) real axis
- yatay eksen
- (Dilbilim) chain
- yatay eksen
- (Askeri) azimuth axis
- yatay eksen
- (Ticaret) abscissa
- yatay eksen
- (Bilgisayar) x-axis
- yatay eksen
- x
- asal eksen
- principal axis
- birincil eksen
- (Bilgisayar) primary axis
- esas eksen
- principal axis
- eğri (eksen
- çark vb
- ikincil eksen
- (Bilgisayar) secondary axis
- ikiz eksen
- twin axis
- küçük eksen
- minor axis
- manyetik eksen
- magnetic axis
- nötr eksen
- neutral line
- nötr eksen
- neutral axis
- optik eksen
- optic axis
- pozitif yarı eksen
- (Matematik) number ray
- sanal eksen
- imaginary axis
- silindir eksen
- (Tıp) axone
- simetrik eksen
- symmetric axis
- sınırlı eksen
- (Botanik, Bitkibilim) definite axis
- sınırsız eksen
- (Botanik, Bitkibilim) indefinite axis
- verev eksen
- oblique axis
- yedek eksen
- (Matematik) conjugate axis
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف eksen في التركية التركية القاموس.
- Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi
- Araba dingili
- Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi, mihver: "Politikacıların kendilerini evrenin ekseni saymamaları gereğini anlamaları için..."- H. Taner. Üzerinde bir pozitif yön var sayılan sonsuz doğru
- Üzerinde bir pozitif yön var sayılan sonsuz doğru
- ordinat
- mihver
- aks
- eksen oyuncu
- Oyun kurucu
- eksen ülke
- Kurucu veya yönlendirici ülke