التركية - الإنجليزية
تعريف ekolojik في التركية الإنجليزية القاموس.
- ecologic
The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.
-Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
United States shale gas production is one of the worst ongoing ecological disasters.
-Amerika Birleşik Devletleri'nin kaya gazı üretimi, devam eden en kötü ekolojik felaketlerden biridir.
- ecological çevresel, çevrebilimsel
- ecological
United States shale gas production is one of the worst ongoing ecological disasters.
-Amerika Birleşik Devletleri'nin kaya gazı üretimi, devam eden en kötü ekolojik felaketlerden biridir.
Permaculture is a branch of ecological design.
-Permakültür, ekolojik tasarımın bir dalıdır.
- ecological, ecologic
- environmental
- ekolojik konum
- (Çevre) niche
- ekolojik niş
- (Denizbilim) ecological niche
- ekolojik akıl
- (Çevre) ecowisdom
- ekolojik akıl
- (Çevre) ecological wisdom
- ekolojik araştırma
- (Askeri) ecological survey
- ekolojik bilgelik
- (Çevre) eco wisdom
- ekolojik bilgelik
- (Çevre) ecological wisdom
- ekolojik bilgelik
- (Çevre) ecowisdom
- ekolojik biyoloji
- (Çevre) ecological biology
- ekolojik bölge
- ecological zone
- ekolojik denge
- ecological balance
- ekolojik esneklik
- (Denizbilim) ecological resilience
- ekolojik faktörler
- ecological factors
- ekolojik miras
- (Biyoloji) ecological succession
- ekolojik olarak
- ecologically
- ekolojik peyzaj tasarımı
- ecological landscape design
- ekolojik resif
- (Jeoloji) ecologic reef
- ekolojik tahribat
- ecocide
- ekolojik yanılgı
- (Pisikoloji, Ruhbilim) ecological fallacy
- ekolojik yaşam derneği
- ecological life association
- ekolojik ölüm
- (Denizbilim) ecological extinction
- en küçük ekolojik sınıf
- ecotype
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف ekolojik في التركية التركية القاموس.
- Ekolojiyle ilgili olan
- Çevre bilimsel
- ekolojik ortam
- Canlıların aralarındaki bağlantıların, ilişkilerin kurulduğu yer, çevre