Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
- Some young Japanese people prefer being single to being married.
Tom'un bekar olup olmadığından şüpheliyim.
- I doubt if Tom is single.
O, gerçek bir daire değildir.
- It isn't a real apartment.
Tom, Mary ve diğer üç arkadaşı ile daireyi paylaştı.
- Tom shared the apartment with Mary and three other friends.
Gökyüzünde tek bir bulut yok.
- There isn't a single cloud in the sky.
Japonya'da neredeyse tüm yollar tek şerittir.
- In Japan almost all roads are single lane.
Bir apartman dairesinde yaşıyorum.
- I live in an apartment.
Benim apartman dairem buraya yakın.
- My apartment is near here.
Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?
- Did God really create the earth in a single day?
Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı.
- She left without saying even a single word.
İki odalı bir daire kiralamak istiyorum.
- I want to rent an apartment with two rooms.
Tom tek yatak odalı bir apartmanda yaşadı.
- Tom lived in a one-bedroom apartment.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
- We rented an apartment when we lived in New York.
Ne oldu? Tüm apartman dairesinde su var.
- What happened? There's water in the whole apartment.
Benim tek bir düşmanım yok.
- I don't have a single enemy.
Gökyüzünde tek bir bulut yok.
- There isn't a single cloud in the sky.