durağan

listen to the pronunciation of durağan
التركية - الإنجليزية
{s} constant
inert
immutable
stable
immobile
fixed, stable, stationary
fixed, stable
stabile
static
(Fizik) rest
(Denizbilim) sessile
(Gıda) dormant
stator
literal
stationary
durağan dalga
standing wave
durağan hal
stationary state
durağan süreç
jog along
التركية - التركية
Yerini değiştirmeyen, yerli, hareketsiz, sabit
Yerini değiştirmeyen, yerli, hareketsiz, sabit: "Sessizce gezinecek çevresinde, durağan bir yıldız gibi gökle birlikte dönecek o."- T. Oflazoğlu
Etkin olmayan, gelişmemiş
durağan elektrik
Kimyasal olarak enerjinin depo edildiği akümülatörün ürettiği elektrik
durağan
المفضلات