Dolar döviz kuru önemli ölçüde arttı.
- The dollar exchange rate has increased dramatically.
20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
- Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
Tom dramatik bir etki için durakladı.
- Tom paused for dramatic effect.
Neden çok dramatik olmak zorundasın?
- Why do you have to be so dramatic?
Yüzyılın sonuna gelindiğinde, dünya sıcaklıkta çarpıcı bir artış yaşamış olacak.
- By the end of the century, the earth will have experienced a dramatic increase in temperature.
Durum çarpıcı bir biçimde değişti.
- The situation has changed dramatically.
... China, President Bush didn't. I'm also going to dramatically expand trade in Latin ...
... Search is dramatically changing ...