doyma

listen to the pronunciation of doyma
التركية - التركية
Doymak işi
Bir sıvının içinde belli bir cisimden eriyebilecek en çok miktarın erimiş bulunması, işba
işba
Doymak
doyulmak
aşırı doyma
Belli sıcaklıktaki bir sıvı içinde, eriyebildiği kadar eriyen bir maddenin, sıcaklığın düşmesine karşın bir sınıra kadar erimiş olarak kalması durumu
doymak
İsteği kalmayıncaya kadar yemek, açlığı kalmamak: "Ben biraz zeytin, biraz patates, biraz da yemişle doyarım."- B. Felek
doymak
Bir ihtiyacını yeteri kadar karşılamak
doymak
İsteği kalmayıncaya kadar yemek, açlığı kalmamak
doymak
Bıkmamak
doymak
Yeter bulmak, kanmak, tatmin olmak
الإنجليزية - التركية

تعريف doyma في الإنجليزية التركية القاموس.

DOY
(Askeri) yılın günü (day of year)
doyma
المفضلات