dolanma

listen to the pronunciation of dolanma
التركية - الإنجليزية
cruise
revolution
rotation
dolanmak
coil up
birbirine dolanma
(İnşaat) entanglement
dolanmak
ramble
dolanmak
rove
dolanmak
move around
dolanmak
stroll
dolanmak
tangle
dolanmak
cruise
dolanmak
twine
dolanmak
wrapped around
dolan
{f} meandering
dolanmak
roam
dolanmak
gad
dolanmak
fare
dolanmak
meander
dolan
deceit, deception
dolanmak
coil
dolanmak
to wind round, to get entangled, to coil; to be wrapped around; to hang about, to rove, to stroll, to roam, to wander (about)
dolanmak
wind
dolanmak
to get wound and tangled around (a thing)
dolanmak
to be wound on
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف dolanma في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

Dolan
A surname that originated in Ireland
التركية - التركية
Dolanmak işi
Dolanmak
(Osmanlı Dönemi) HUFUK
Dolanmak
(Osmanlı Dönemi) GAVR
Dolanmak
(Osmanlı Dönemi) KARAR
dolan
bakınız: yalan dolan
dolan
Biçim, şekil
dolanmak
Bir şeyin çevresinde dönmek, gezmek: "Arkadan dolanıp uzaktan gözetleyecekti çeşmeyi."- Ç. Altan
dolanmak
Gelişigüzel gezmek: "Kızlarının, gelinlerinin evleri arasında dolanıyor, hep evini, komşularını arıyordu."- N. Cumalı
dolanmak
Bir şeyin çevresinde dönmek, gezmek
dolanmak
Bir şeyin çevresine sarılmak
dolanmak
Gelişigüzel gezmek
dolanmak
Karışmak, dolaşmak
dolanmak
Bir şeyin çevresine sarılmak: "Kocasının kolu beline bir kobra gibi dolanmış, ince kaburgalarını birbirine geçirecek gibi sıkıyordu."- H. E. Adıvar
dolanma
المفضلات