dogallik

listen to the pronunciation of dogallik
التركية - الإنجليزية

تعريف dogallik في التركية الإنجليزية القاموس.

doğallık
naturalness
doğallık
natural state, lack of artifice
doğallık
spontaneity
doğallık
spontaneousness
doğallık
easiness
doğallık
unaffectedness
doğallık
naturalness; natural qualities
doğallık
naturalness tabiilik
doğal
{s} natural

China is rich in natural resources. - Çin doğal kaynaklar bakımından zengindir.

We want natural-sounding translations, not word-for-word direct translations. - Kelimesi kelimesine direkt çeviriler değil, doğal görünen çeviriler istiyoruz.

doğal
spontaneous

I like to be spontaneous. - Doğal olmaktan hoşlanıyorum.

Teaching spontaneous thinking is difficult in schools. - Doğal düşünmeyi öğretmek okullarda zordur.

doğal
{s} native

My friend speaks Dutch natively. - Arkadaşım doğal olarak Hollandaca konuşur.

It's very easy to sound natural in your own native language, and very easy to sound unnatural in your non-native language. - Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.

doğal
inherent

No language is inherently superior to any other. - Doğal olarak hiç bir dil diğerinden üstün değildir.

People are inherently good. - İnsanlar doğal olarak iyi.

doğal
{s} free
doğal
physical
doğal
side road
doğal
unstudied
doğal
rude
doğal
canonical
doğal
{s} easy

It is not easy to speak naturally on the radio. - Radyoda doğal olarak konuşmak kolay değil.

It's very easy to sound natural in your own native language, and very easy to sound unnatural in your non-native language. - Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.

doğal
scenic

They admired the scenic view from the hill. - Onlar tepeden doğal görünüme hayran oldu.

Switzerland is famous for its scenic beauty. - İsviçre doğal güzelliği ile ünlüdür.

doğal
unaffected
doğal
natural to

It's natural to be nervous when the plane takes off. - Uçak kalktığında gergin olmak doğal.

doğal
ingenuous
doğal
unschooled
doğal
artless
doğal
inartificial
doğal
natural; artless; innate
doğal
connatural
doğal
indigenous
doğal
inbred
doğal
inborn
doğal
unsophisticated
doğal
innate
doğal
{s} elemental
doğal
ordinary
التركية - التركية
dogallik
المفضلات