Please show me your notebook.
- Lütfen dizüstü bilgisayarınızı bana gösterin.
Tom fanned himself with his notebook.
- Tom, dizüstü bilgisayarı ile kendini yelledi.
It's practical to have a laptop.
- Bu bir dizüstü bilgisayara sahip olmak pratiktir.
Tom hit me in the head with my laptop. Now it's cracked!
- Tom kafama dizüstü bilgisayarımla vurdu. O da çatladı!