Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
 - This factory manufactures automobile parts.
Ölüm hayatın tamamlayıcı bir parçasıdır.
 - Death is an integral part of life.
Bu teori üç kısımdan oluşur.
 - This theory consists of three parts.
Onun bazı kısımları üzerinde anlaşamadı.
 - They could not agree on some parts of it.
Onların tarafında bir hataydı.
 - It was a mistake on their part.
Parti Mac tarafından organize edildi.
 - The party was organized by Mac.
Kısmen sizinle aynı fikirdeyim.
 - I partly agree with you.
Üzgünüm. Ben bunun için kısmen sorumluyum.
 - I'm sorry. I'm partly responsible for it.
Yarın partiye gelecekmisin?
 - Will you come to the party tomorrow?
Yarın akşam bir partimiz var.
 - We have a party tomorrow evening.
Tom zaten görevini yaptı.
 - Tom has already done his part.
Topluma yardımcı olmak için görevimi yapmaya çalışıyorum.
 - I try to do my part to help the community.
Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
 - A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
Tom'un yanına gitmemizi ve ona partiye hazırlanması için yardım etmemizi öneriyorum.
 - I suggest we go over to Tom's and help him get ready for the party.
Parti için sandalyeler ayırtıldı.
 - The seats were reserved for the party.
Bu cihazlar özellikle yüksek kaliteli işçilikle ayırt edilir.
 - These devices are distinguished by particularly high-quality workmanship.
Ondan ayrılmak zorunda olduğu gün sonunda geldi.
 - The day came at last when he had to part from her.
Kimsenin partiden ayrılmak için acelesi yoktu.
 - No one was in a hurry to leave the party.