Onların her biri ayrı ayrı ödedi.
- They each paid separately.
Üç yıl önce buraya ayrı ayrı taşındık.
- We moved here separately three years ago.
Koltuk minderi ayrı olarak satılır.
- Seat cushions are sold separately.
Piller ayrı olarak satılır.
- Batteries are sold separately.