dara'

listen to the pronunciation of dara'
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Muti, itâat eden, boyun eğen
(Osmanlı Dönemi) Zayıf. Zelil, hakir
DARA
(Osmanlı Dönemi) Cenab-ı Hakk'ın bir ismi
DARA
(Osmanlı Dönemi) f. Eski Fars hükümdarlarından dokuzuncusu Keykubat'ın bir ismi
DARA
(Osmanlı Dönemi) Hükümdar
dara
Kap ağırlığı
dara
Mardin ilinde ünlü bir ören yeri
dara
Bu kabın ağırlığına karşılık olarak terazinin öbür kefesine konulan ağırlık, abra. İçinde yük taşınan aracın boş durumdaki ağırlığı
dara
içinde yük taşınan aracın boşdurumdaki ağırlığı
dara
Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı
dara
Bu kabın ağırlığına karşılık olarak terazinin öbür kefesine konulan ağırlık, abra
dara
Bozuk teraziyi dengelemek için hafif gelen kefeye konulan taş, demir, çivi gibi ağırlık
dara
İçinde yük taşınan aracın boş durumdaki ağırlığı
dara dar
Güçlükle, ancak, uç uca, son dakikada
الكردية - التركية

تعريف dara' في الكردية التركية القاموس.

dara
maliye
dara gaxendê
Noel ağacı
dara mêwîyan
meyve ağacı
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف dara' في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

Dara
A female given name
Dara
A male given name
Dara
given name, male
Dara
given name, female