dalak

listen to the pronunciation of dalak
التركية - الإنجليزية
spleen
prov. honeycomb
(Anatomi) spleen
splenetic
splenic
(Tıp) lien
milt
dalak hastası kimse
splenetic
dalak iltihabı
path. splenitis
mide-dalak
(Tıp) gastrolienal
التركية - التركية
Midenin arkasında, diyaframın altında, sol böbreğin üstünde, yassı, uzunca, akyuvar üreten ve yıpranmış al yuvarları toplayan, damarlı, gevşek bir dokudan oluşmuş organ
Bal peteği
Omurgalı hayvanlarda lenf bezine benzeyen ve kan damarları çok olan bir organ
Doğranmamış peynir parçası, tekerlek biçimindeki kaşar peyniri
Tekerlek biçimindeki kaşar peyniri
(Osmanlı Dönemi) TIHAL
dalak otu
Ballıbabagillerden, Akdeniz çevresinde kuru yerlerde yetiştirilen, yüz kadar türü bulunan, güçlendirici, uyarıcı ve yara sağaltıcı olarak kullanılan otsu veya odunsu bitki, duvar sedefi (Teucrium chamaedrys)
dağ dalak otu
5-10 cm yükseklikte, yere yatık ve çiçekleri soluk sarı renkli bir dalak otu türü (Teucrium montana)
tüylü dalak otu
10-40 cm yüksekliğinde, yatık veya dik, gri veya beyaz tüylü, çok yıllık bir dalak otu türü (Teucrium polium)
dalak
المفضلات