You cannot calculate on his punctuality.
- Onun dakikliğine güvenemezsin.
It is important that you should be punctual.
- Dakik olman gerektiği çok önemlidir.
The bus will arrive at the station in fifteen minutes.
- Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.
Another ten minutes' walk brought us to the shore.
- On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
You have exactly thirteen minutes to finish this.
- Bunu bitirmek için tam olarak on üç dakikan var.
Actually, I should know it. Wait a minute, let me remember. Exactly! The atomic number of radium is 88.
- Aslında, bunu bilmem gerekir. Bir dakika bekle, hatırlamama izin ver, Kesinlikle! Radyum elementinin atom numarası 88'dir
She doesn't like unpunctual people.
- O, dakik olmayan insanları sevmez.