düpedüz

listen to the pronunciation of düpedüz
التركية - الإنجليزية
{s} sheer

It was sheer torture. - Bu düpedüz işkenceydi.

downright

It's downright scary. - Bu düpedüz korkutucu.

1.openly
completely

We were completely taken by surprise. - Biz düpedüz gafil avlandık.

outright
sheer, palpable; directly, straightforwardly
flatly
sheer, absolute, downright, utter
utterly
directly
clearly
palpable
التركية - التركية
Yalın, basit, süssüz, sade
Çok düz ve doğru bir biçimde, dümdüz olarak
Yalın, basit, süssüz, sade: "Bir lakırtıyı düpedüz söylemek dururken, daha çok beğenilsin diye dolambaçlı yollardan söylediniz mi, çok kere manasız manasız şeyler meydana çıkıyor."- O. V. Kanık
Başka bir amaç gütmeden, açıktan açığa, açıkçası, gerçekten: "Daha başkaları vardı ki, bunlar düpedüz korkuyorlardı."- T. Buğra
Başka bir amaç gütmeden, açıktan açığa, açıkçası, gerçekten
düpedüz
المفضلات