They knew they must fight together to defeat the common enemy.
- Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
We anticipated where the enemy would attack.
- Biz düşmanın nereden saldıracağını önceden tahmin ettik.
Are you friend or foe?
- Dost musun yoksa düşman mısın?
We defy our foes, for our passion makes us strong!
- Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!
I see that I am surrounded by hostile faces.
- Düşman yüzler tarafından kuşatıldığımı görüyorum.
To survive in a hostile environment, one must be able to improvize and be tenacious.
- Düşmanca bir ortamda hayatta kalmak için bir insan doğaçlama yapabilmeli ve azimli olabilmeli.
An adversary yesterday is a friend today.
- Dün bir düşman bugün bir dosttur.