الإنجليزية - التركية
تعريف cut, cleave; separate, set apart; be separated, be set apart; terminate في الإنجليزية التركية القاموس.
- sever
- {f} ayırmak
- sever
- ayırt etmek
- sever
- taksim etmek
- sever
- ikiye ayrılmak
- sever
- müşterek davayı ayırmak
- sever
- ilişkiyi kesmek
- sever
- olgunlaşmak
- sever
- koparmak
- sever
- parçalanmak
- sever
- kesmek
- sever
- ayır
Dostluğumuzu kestikten sonra onun numarasını ayırdım.
-I removed her number after severing our friendship.
- sever
- ayrılmak
Dün birkaç çocuk okuldan erken ayrılmak zorunda kaldı.
-Several boys had to leave school early yesterday.
- sever
- kopmak
- sever
- parçalamak
- sever
- severable ayrılabilir
- sever
- kesilebilir
- sever
- {f} paylaştırmak
- sever
- tefrik etmek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف cut, cleave; separate, set apart; be separated, be set apart; terminate في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {f} sever
cut, cleave; separate, set apart; be separated, be set apart; terminate
الواصلة
cut, cleave; separate, SET apart; be separated, be SET apart; ter·mi·nateالنطق
Resimler
المفضلات